DAVUTOĞLU, T24’TE MURAT SABUNCU’NUN SORULARINI YANITLADI
01.04.2020

DAVUTOĞLU, T24’TE MURAT SABUNCU’NUN SORULARINI YANITLADI

  •  “Türkiye için Cumhurbaşkanlığı ile parti başkanlığının bir kişide bulunmasından daha tehlikeli bir durum yoktur”
  • “Sosyal devlet yardım toplamaz, yardım eder. Bırakın İHH, AHBAP toplasın”
  • “Zekatı devlet isterse, hazine boş şüphesi doğar.”
  • “Tutuklu yargılama, insan hakları ihlali”
  • “İktidar Beştepe’de kendini karantinasına çekilir, bizim dediğimiz mutlak doğrudur derse kendi kaybeder”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu T24’te gazeteci Murat Sabuncu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, koronavirüs konusunda iktidarın kriz yönetimini eleştirdi. “Siz bu yardım paketinin içine konut kredilerini koyarsanız, inşaat şirketlerine kaynak aktarılıyor endişesi doğar.” diyen Ahmet Davutoğlu, geniş kapsamlı çözüm sunulmadığını, belli bir kesime yönelik çözüm üretildiğini vurguladı. İktidarın acilen duygudaşlık kurarak toplumla empati yapması gerektiğini söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı, kriz ortamında Kanal İstanbul’un gündeme getirilmesinin bu durumu zedelediğini belirtti.

Cumhurbaşkanının bütün liderlerle görüşmesi gerektiğini söyleyen Gelecek Partisi Lideri, kriz döneminde dünyada düşman ülkeler bile birbirleriyle görüşürken Türkiye’de siyasilerin bir araya gelememesinin büyük eksiklik olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Türkiye için Cumhurbaşkanlığı ile parti başkanlığının bir kişide bulunmasından daha tehlikeli bir durum yoktur” diyerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de eleştirdi.

Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle belediyelerin yardım kampanyalarının engellenmesine karşı çıkarak: “Bu günlerde her birimiz Türkiye’yiz. Herkesin sorumluluğu var, yönetenlerin daha fazla sorumluluğu var. Yönetenlerin daha sabırlı olması lazım, insanları kucaklaması lazım. Bugün seferberlik var deniyorsa, o savaş bitene kadar her şey unutulur. İnsanlık tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıyayız. Sayın Cumhurbaşkanın herkesi kuşatması lazım” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı, devletin yardım kampanyası düzenlemesini de eleştirerek; “Böyle bir kriz anında devlet halktan para toplamaz, ekonomiye para enjekte eder. Devletin yardım kampanyası yapmasını yanlış buluyorum. Kızılay yapar, AFAD yapar. Devletin ben yardım istiyorum demesi yanlıştır. Devlet hazinesi boş gibi algı doğar, bu nasıl harcanır sorusu doğar? İHH, AHBAP gibi STK’lar toplasın, sen devlet olarak denetle. Devlet çıkıp para istemez.” dedi.  

Bütçenin son 4 yıl içinde çok kötü kullanıldığını ve bütçe açığının 98 milyar Türk Lirasına ulaştığını söyleyen Davutoğlu, “Bu bütçe açığı nasıl ortaya çıktı, bu kaynaklar nereye harcandı?” diye sordu. “Örtülü ödenek bu günler için var” diyen Ahmet Davutoğlu, kriz döneminde örtülü ödenekteki paranın kullanılmasını önerdi.

“Sosyal devlet yardım toplamaz, yardım eder” diyen Gelecek Partisi Genel Başkanı, ekonomi yönetimini eleştirdi: “Akraba kayırmacılığı yapılıyorsa, bir basın kuruluşunun el değiştirmesi için kamu kaynakları kullanılıyorsa, ihaleler doğrudan adrese yapılıyorsa, o zaman biz ‘Beraber Türkiyeyiz’ derseniz halk bir kere mobilize olur, ama sonra bir dakika der”.

“Türkiye’de iş adamlarının en büyük görevi kendi işçilerine sahip çıkmaktır” diyen Davutoğlu, kampanyaya yardım yapmak yerine iş adamlarına kendi işçilerine yardım etmelerini önerdi. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Krizle ilgili neyi saklarsanız, sakladığınız her bilgi güvensizlik olarak önünüze gelir. Testler geç başladı, tedbirler geç alındı, tanı kitleri ABD ve Kolombiya’ya satıldı. Peki, bu tanı kitlerini yurtdışına satma kararını veren öngörüsüzler kimler?” diyerek iktidardan hesap sordu.

Ceza İnfaz yasası düzenlemesine de değinen Ahmet Davutoğlu, sürecin örtülü bir affa dönüştüğünü söyledi: “İnfaz yasası süreci paylaşımcı ve kamuya açık olmalıydı. İnfaz yasası, bir acil tedbir mi yoksa bir af mı? Virüs dolayısıyla alınan acil tedbir ise tek kriter vardır; insan sağlığı. Devletin görevi mahkum ettiği kişiyi düşünmektir. Acil önlemse hamileler, çocuklu kadınlar, engelliler, yaşlılar anayasal eşitlik kapsamında dışarı bırakılmalı ve evlerinde kalmalılar. Devlete karşı işlenen suçlar kapsam dışı tutuluyor. Şahıslara karşı işlenen suçlar affediliyor. Eğer örtülü bir af ise, ki oraya doğru gidiyor iş. Anayasa mahkemeleri, daha önceki aflarda hep kapsamı genişletmiştir.” Cezaevindeki tutuklu siyasi ve gazetecilerin durumuyla ilgili soruya ise Davutoğlu, “Tutuklu yargılamaya ben hayatım boyu karşı çıktım, hala karşı çıkıyorum. Tutuklu yargılama insan hakları ihlalidir.” diyerek yanıt verdi. Ahmet Davutoğlu, “Eleştiren tır şoföründen, gazeteciye kadar herkesi terörist sınıfına koyarsanız, bu kadar terörist barındıran ülkenin ne kadar demokrat olduğu tartışılır.” dedi.

Kriz sonrası döneme ilişkin Türkiye nereye gider? sorusu üzerine Macaristan’daki otoriter yönetim anlayışını hatırlatan Ahmet Davutoğlu, “Çözüm Macaristan modelini takip etmekte değil, halkın bütününü kuşatan, senin için çalışıyoruz, senin özgürlüğüne dokunmayacağız demekte. Son dernekler yasasının bu ortam içinde çıkarılması son derece yanlıştır. Bundan sonra Türkiye’nin nereye gideceği tek tek bizim performansımıza bağlı. Bizler aydınlar olarak korkar, hakikatleri konuşmaktan çekinirsek, bizler devlet adamları olarak eleştirir ama yapıcı bir model ortaya koymazsak, Türkiye otoriterleşme anlamında en kötü örneklerden birine düşünebilir. Otoriterleşmeyi sadece sayın Cumhurbaşkanını kast ederek söylemiyorum, otoriterleşme bir kültürdür. Bir bakarsınız en yukarıdaki otoriter tavır en alttaki memura kadar yansır. Ama ders alınırsa, başta benim de eski arkadaşım olan Cumhurbaşkanı, herkesi ihanetle suçlamayalım diye bir iç muhasebeye girerlerse, şimdi bir şans var.  Türkiye yanlış gidiyor, bu yanlış gidiş herkes için tehlikeli. Tecrübelerden ders alınmalı. Şeffaf olunur, israf önlenir, kamu malına titizlikle bakılırsa, nefret ve otoriter dilini terk edip, içselleştirici bir demokrasi dili kullanırsa en önce kendisine fayda olacaktır.”

Krizin iyi yönetilmesi durumunda Türkiye’nin kriz sonrası ekonomik rekabete girebilecek 3 ülke arasında yer alabileceğini söyleyen Ahmet Davutoğlu, “Sanayi altyapımızı koruyalım, Kanal İstanbul üzerinden yeni bir hafriyat rantı oluşturmak yerine, sanayi altyapımızı kaybetmeyelim.  Umut ediyorum tedbirler alınır ve Türkiye’yi kazananlar kulübü içinde tutarız” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu sözlerini iktidara ‘karantina’ uyarısı yaparak bitirdi: “Çok ağır baskılar geliyor bana. Hakikat neredeyse ben oradayım. İktidar Beştepe’de kendini karantinasına çekilir, bizim dediğimiz mutlak doğrudur derse kendi kaybeder”.